Türkçe ezan - Vikipedi

Türkçe ezan, Arapça olan ezanın Türkçe sözlerle, makamına uygun şekilde seslendirilmesidir. Türkçe ezan konusu Türkiye tarihinde; Türkçülük, dili öz Türkçeleştirme ve sekülerizm eksenlerinde tartışma konusu olmaya devam etmektedir.

Tarihçe[değiştir | kaynağı değiştir]

19. yüzyılda Türkçülük hareketinin yaygınlaşıp Türk sözcüğüne ve Türk diline önem verilmeye başlanması ile birlikte ilk olarak Sultan Abdülaziz devrinde Ali Suavi ezanın, hutbelerin ve namaz surelerinin bile Türkçeleştirilmesi gerektiğini savunmuştur. Macar halk edebiyatı bilgini İgnaz Kunoş ise 1885'te İstanbul'u ziyaret eder ve Şehzadebaşı'nda dolaşır. Onun 1926 yılında İstanbul Üniversitesi'nde verdiği konferansta Osmanlı İstanbul'u yanında İstanbulda okunmakta olan Türkçe ezana yer verilir.[1]

Gel Şehzadebaşı'ndaki sakin kahveler. Direklerarasındaki kıraathaneler... Biri söylerse öbürü dinler. Akşam da oldu ikindi, mumlar şamdanlara dikildi. Şerefeye çıkmış müezzinler, Kıble tarafına dönüp ellerini yüzlerine örtüp ince ince ezan okumaya başladılar: Yoktur tapacak, Çalabdır ancak...

— Ignác Kúnos[1]

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulduğu dönemde Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 18 Temmuz 1932 tarihli bir genelgesi ile resmen ve tüm yurtta uygulanmaya başlanmıştır. 1941 yılında ise Arapça ezan yasağı uygulamaya konulmuştur.[2] 1950 seçimlerinden %53 oyla birinci parti olarak çıkan Demokrat Parti, bu tarihten itibaren ezanın Arapça okunmasını istemiştir. Türkçe ezan kanunen yasaklanmamakla birlikte, 1950 yılından sonra Türkiye'de ezan Türkçe okunmamıştır.[3]

Türkçe ezan tartışmaları[değiştir | kaynağı değiştir]

Türkçe ezan okunması konusu Meşrutiyet dönemindeki bazı aydınlar tarafından da dile getirilmişti. Bunu Ziya Gökalp şöyle şiirleştirmiştir:

"Bir ülke ki, camiinde Türkçe ezan okunur.
Köylü anlar manasını namazdaki duanın
Bir ülke ki, mektebinde Türkçe Kuran okunur
Küçük büyük herkes bilir buyruğunu Hüda'nın
Ey Türk oğlu, işte senin orasıdır vatanın."

Atatürk'ün teşvikiyle 1932'de, Türkçe ezan okunmasının dinen caiz olup olmadığı tartışıldı ve caiz olduğu kanaatine varıldı.[4]

Uygulamaya geçiş[değiştir | kaynağı değiştir]

1932-1950 arasında okunan Türkçe ezan

Tanrı uludur (x4)
Şüphesiz bilirim bildiririm Tanrı'dan başka yoktur tapacak (x2)
Şüphesiz bilirim bildiririm Tanrı'nın elçisidir Muhammed (x2)
Haydi namaza (x2)
Haydi felaha[a] (x2)
Namaz uykudan hayırlıdır* (x2)
Tanrı uludur (x2)
Tanrı'dan başka yoktur tapacak

*Sadece sabah ezanında söylenir.

Aralık 1931'de, Mustafa Kemal Atatürk’ün cumhurbaşkanlığı ve İsmet İnönü'nün başbakanlığı döneminde dokuz hafız, Dolmabahçe Sarayı'nda ezanın ve hutbenin Türkçeleştirilmesi çalışmalarına başladı.

Kur'an'ın Türkçe tercümesi ilk kez 22 Ocak 1932 tarihinde İstanbul'da, Yerebatan Camii'nde Hafız Yaşar Okur tarafından okundu.[1] Yaşar Okur, Riyaseti Cumhur Orkestrası Alaturka Kısmı'nın eski şefiydi. Ayetleri Arapça versiyonundaki makamlarla Türkçe okumuştu.[5] Bundan 8 gün sonra, 30 Ocak 1932 tarihinde ise ilk Türkçe ezan, Hafız Rıfat Bey tarafından Fatih Camii'nde okundu.[6] 3 Şubat 1932 tarihine denk gelen Kadir Gecesi'nde de, Ayasofya Camii'nde Türkçe Kur'an, tekbir ve kamet okundu.[7] 18 Temmuz 1932 tarihinde Diyanet İşleri Riyaseti, ezanın Türkçe okunmasına karar verdi. Takip eden günlerde, yurdun her yerindeki Evkaf Müdürlüklerine Türkçe ezan metni gönderildi.

Selanın Türkçeleştirilmesi[değiştir | kaynağı değiştir]

Türkçe ezan uygulamasının ardından, Diyanet İşleri Başkanı Rıfat Börekçi'nin 6 Mart 1933'te yayımladığı bir tebliğ ile İslam peygamberi Muhammed'e hürmet ve saygı ifade eden sözlerin yer aldığı salanın da Türkçe okunmasına karar verilmiştir.[8]

Daha sonra yapılan çalışmalar[değiştir | kaynağı değiştir]

1941 yılında çıkarılan 4055 sayılı kanunla Türk Ceza Kanunu'nun 526. maddesine bir fıkra eklenmiştir. Değişikliğe göre, Arapça ezan okuyanlar ve kamet getirenler, üç aya kadar hapsedilecek ve 10 liradan 200 liraya kadar para cezası ödeyeceklerdi.[9]

Kuzey Kıbrıs'ta Türkçe Ezan[değiştir | kaynağı değiştir]

1932 yılında, Türkçe ezanın kabulünden sonra, Kıbrıs Türkleri de ezan çalışmalarına başlamıştır. Kıbrıs Müftüsü Dânâ Efendi, 1954 yılında konuyla ilgili olarak, Ezanın Türkçe okunması câiz olduğuna ve halk, Türkçe okunmasını arzu ettiğine göre tercihen okutturulmasını maslahâta uygun görülmektedir, diyerek fetva vermiştir.[10] Buna karşı çıkan tek bilinen şahsiyet Şeyh Nazım Kıbrısi olmuştur. Lefkoşa'nın en büyük camisi Selimiye'nin şerefesine çıkıp tekrar Arapça lafız ile ezan okumuş, bunun üzerine kendisine dava açılmıştır. Davayı beklerken Lefkoşa'nın köylerini gezip Arapça ezan okumaya devam etmiştir.[kaynak belirtilmeli]

Sözcüğün eş anlamlısı[değiştir | kaynağı değiştir]

Ezan ile eş anlamlı 2 sözcük bulunur. Bu sözcükler banlak ve ezendir.

Arapça ezanın yeniden kabulü[değiştir | kaynağı değiştir]

1950 Türkiye genel seçimleri sonrasında, Demokrat Parti Türkçe ezan ile ilgili olarak çalışmalara başladı.[11] 14 Haziran günü gazetelerde açıklanan çalışmalar 16 Haziran günü hızlanmış, halk meclis önünde destek amacı ile tepki vermeye başlayınca çalışmalar daha da hızlanmış[12] ve kabul edilmiştir. TBMM'deki görüşmelerde CHP grubu adına söz alan Trabzon Milletvekili Cemal Reşit Eyüboğlu, Arapça ezan konusunda tartışma açmak istemediklerini söylemiş ve "Arapça ezan meselesinin ceza konusu olmaktan çıkartılmasına aleyhtar olmayacağız" demiştir. Daha sonra, üç maddelik tasarının maddeleri ayrı ayrı oylanmış ve DP’liler ile beraber CHP’liler de kabul oyu kullanmışlardır.[13][14] Aynı gün sonuç Celal Bayar'a telsizle gönderilmiştir. Celal Bayar da kabul etmiştir. Çıkarılan yasayla Türkçe ezan yasaklanmamış, ezan dili serbest bırakılmıştır. Ancak günümüzde Türkçe okunmamaktadır.[3]

Arapça ezanın serbest bırakıldığı gün Bursa'da bir camide 7 defa Arapça olarak ikindi ezanı okunmuştur.[15] Ayrıca, 6 Temmuz 1950 tarihinde de haftada üç gün Ankara Radyosu'nda Kur'an okunacağı belirtilmiştir.[kaynak belirtilmeli]

27 Mayıs Darbesi[değiştir | kaynağı değiştir]

27 Mayıs Darbesi ile Demokrat Parti iktidarı son bulmuştur. Darbenin öncülerinden olan bazı milliyetçi askerler tarafından ezanın Arapça okunması sertçe eleştirilmiştir. Darbe bildirisini radyodan okuyan Piyade Kurmay Albay Alparslan Türkeş, darbe sonrası verdiği bir röportajda ezanın tekrar Arapça okutulmasını "ihanet" olarak nitelemiş, "Türk camiinde Türkçe Kur’an okunur, Arapça değil" demiştir.[16][17]

Notlar[değiştir | kaynağı değiştir]

  1. ^ 1927-1938 arasında Atatürk'ün uşaklığını yapmış olan Cemal Granda'ya göre ezanın Türkçe okunması sürecinde Atatürk din adamları ve hafızlarla çeşitli görüşmeler yapmaktaydı. Ezandaki Arapça sözcükler atıldığı halde bu kişiler "Felah" için bir karşılık bulamamıştı. Kurtuluş kelimesi tam anlamını vermediği için fikri sorulan Atatürk bu kelimenin olduğu gibi kalmasını isteyerek konuyu sonuca bağlamıştır. Bakınız Turhan Gürkan, Atatürk'ün Uşağının Gizli Defteri, Fer Yayınları, İstanbul, 1971 s.213

Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir]

  1. ^ a b c Başgöz, İlhan (1998). "Türkçe ezan". Türkiye'de Laikliğin Sosyal ve Kültürel Kökleri. Bilanço Yayıncılık. s. 45. ISBN 978-975-10-2814-3. 
  2. ^ "İşte Türkçe ezan ile ilgili bilinmeyen 22 not". 12 Kasım 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Şubat 2017. 
  3. ^ a b "'Türkçe Ezan' 18 yıl devam etti - Timeturk Haber". www.timeturk.com. 19 Haziran 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Kasım 2021. 
  4. ^ "Türkçe Ezanın Öyküsü - Emre Kongar". 1 Kasım 2006 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Ekim 2006. 
  5. ^ "Yaşar Bey yarın Ayasofya Camii'nde Türkçe Kur'an okuyacak". Haber. Vakit gazetesi. 21 Ocak 1932. 13 Aralık 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Aralık 2022. 
  6. ^ "İlk Türkçe ezan ve taşplakları". Cumhuriyet. Erişim tarihi: 25 Haziran 2020. 
  7. ^ "Ayasofya Camii'nde Türkçe ezan". Cumhuriyet (gazete). 4 Şubat 1923. ss. 1, 2, 3. 
  8. ^ "Sala da Türkçeleştirildi". Cumhuriyet (gazete). 7 Mart 1933. s. 17. 
  9. ^ "526. madde". Türk Ceza Kanunu (1926). Final Yayıncılık. 2005. s. 412. ISBN 9789754251479. 
  10. ^ "Ezanın Türkçe okunması caizdir". Vatan. 14 Şubat 1954. ss. 3, 4. 
  11. ^ Meydan, Sinan (2009). "Dinde Türkçeleştirme Çalışmaları". Atatürk ile Allah Arasında. İnkılap Yayıncılık. ss. 680-728. ISBN 978-975-10-2814-3. 
  12. ^ Armağan, Mustafa (28 Mart 2010). "Ezanlar okundukça Menderes anılacak". Mustafaarmagan.com.tr. 9 Haziran 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Nisan 2010. 
  13. ^ "Adnan Menderes'i suçlamaktan vazgeçin! Arapça ezanı DP ile CHP beraber serbest bırakmışlardı". 14 Ağustos 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  14. ^ "TBMM Zabıt Ceridesi, 16. 6. 1950, birleşim 9, oturum 1, sah: 182" (PDF). 18 Ocak 2017 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. 
  15. ^ Armağan, Mustafa (28 Mart 2010). "Ezanlar okundukça Menderes anılacak". Zaman.com.tr. 26 Ekim 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Nisan 2010. 
  16. ^ Ferit Salim Sanlı (2017), Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisinden Milliyetçi Hareket Partisine Tarihsel Süreç, İdeoloji ve Politika (1960 – 1969) 16 Mayıs 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Hacettepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Enstitüsü, Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Anabilim Dalı, Doktora Tezi, s. 20-21
  17. ^ Cevat Fehmi Başkut, "Başbakanlık Müsteşarı Albay Alparslan Türkeş ile Görüşme", Cumhuriyet Gazetesi, 17 Temmuz 1960 kaynağından aktaranlar: misakizafer.com 16 Mayıs 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., timeturk.com 16 Mayıs 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.: "Türkçecilik bu millete Atatürk’ün en büyük en faydalı hediyelerinden biri idi. Evvelâ ezanı Arapça okutmakla buna ihanete başladılar." (Alparslan Türkeş)

Dış bağlantılar[değiştir | kaynağı değiştir]