Kadınefendi - Vikipedi

Kadınefendi, Osmanlı Devleti'nde padişahın dört adet zevcesine verilen ad.

İslamiyet öncesi Türk devletlerinde hakanın eşine verilen katun ya da hatun unvanı 1703 yılında tahta çıkan III. Ahmet'ten itibaren, Farsça kökenli hasekinin yerini almış ve Osmanlı Devleti'nin sonuna kadar kullanılagelmiştir.

Osmanlı protokol kurallarına göre kadınefendiler çocuklarına göre değil, evlenme tarihlerine göre sıralanmışlardır.[1] Bu sıraya göre kadınefendiler şu şekilde sıralanırlar:

Hiçbir kadınefendi, Osmanlı protokolünde imparatoriçeye denk gelen Valide Sultan'ın yerine geçemezdi ve padişah tarafından boşanırlarsa bu unvanlarını da kaybedebilirlerdi.

Kadınefendi, Osmanlı Devleti'ne ait bir unvan olup yabancı devletlerde bulunmazdı. Kadınefendiler ilk dönemlerde istedikleri gibi hareket edebiliyorlardı. Hatta sancaktaki oğullarını ziyarete bile gidiyorlardı. III. Mehmed döneminden itibaren ise payitahttaki sarayda düzenli olarak yaşamaya başlamışlardı. Kadınefendiler Kendi içerilerinde iki gruba ayrılırlardı. Birinci grupta padişahın nikâh ile evlendiği kadınlardı. Bunların sayıları dört ile sınırlıydı. İkinci grup kadınefendiler de padişah ile nikâhlanmayan ama çocukları olan kadınlardı. Bunların sayıları da en fazla sekiz olmuştu.

Padişah kadınefendilere müsaade etmedikçe konuşmazlar, padişahın huzurunda adaplı davranırlardı. Padişah kadınefendilere ‘’kadınım’’ derdi. Kadınefendiler de birbirlerine ‘’yoldaşım’’ derlerdi. Saraydaki alt statülerde cariyeler kadınefendilerin eteklerini öpmek istediklerinde nezaketen kadınefendiler buna izin vermezlerdi.

Kadınefendiler iyi bir eğitimden geçmiş kültürlü okuryazar musiki ile ilgilenen seçkin kişilerdi. Kadınefendilerin giydikleri kıyafetlerde aynı hanedan kızlarının giydiği kıyafetler gibi gösterişli ve şık idi. Elbiselerin düğmeleri elmastandı. Yaka kısımlarında da kürk vardı. Başlarını ve omuzlarını da şal ile örterlerdi.

Bir Kadınefendi diğer bir kadınefendiyle herhangi bir hususta görüşmek istediğinde bir aracı yollamaktadır. Diğer kadınefendi müsait ise haber yollatıp ziyaretine izin vermektedir. Ayrıca herhangi bir kişi kadınefendiyi ziyarete geldiğinde, kadınefendinin müsaadesi olmadan iskemlelere oturamazdı. Kadınefendiler her dönemde birbirleri ile iyi geçinmiyordu. Mesela Kanuni Sultan Süleyman döneminde Mahidevran Hatun baş kadınefendi iken Hürrem Sultan’ın saraya gelip yükselmesi ile Hürrem Sultan baş Kadınefendi olmuş, Mahidevran Hatun bunu kabullenmeyince kavga bile etmişlerdi.

Kadınefendiliğe yükselen cariyeye baş kadın samur kürk ile süsleyip padişaha el etek öpmeye gönderirdi. Başlarına da hotoz adı verilen başlık takarlardı. Gözlerine sürme çekerler, değerli taşlardan yapılmış küfeler de takarlardı. Yeni kadınefendiye yeni bir daire verilirdi. Hizmetine de cariyeler verilmekteydi.

II. Mahmud döneminden itibaren kadınefendiler maaşa bağlanmışlardı.

Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir]

  1. ^ Öztuna, Yılmaz, "Devletler ve Hanedanlar" Cilt:2, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara (1996), s.924